Akyaka sadece doğal güzellikleriyle değil, köklü tarihiyle de büyüleyici bir destinasyondur. Antik çağlardan günümüze uzanan bu şirin belde, hem tarih hem doğa meraklıları için keşfedilmeyi bekleyen zenginlikler barındırır.
Akyaka’nın en bilinen tarihi noktalarından biri Kadın Azmağı’nın yukarısında yer alan İdyma Antik Kentidir. M.Ö. 4. yüzyıla dayanan bu antik yerleşim, Likya ve Karya uygarlıklarının izlerini taşır. Tepeye doğru yürüdükçe, antik sur kalıntıları, kaya mezarları ve tarihi taş yollar ziyaretçilere zamanda yolculuk hissi yaşatır. Özellikle kaya mezarları, dönemin dini ve sosyal yapısı hakkında ipuçları sunar.
Akyaka’nın içinde ve çevresinde görülebilecek diğer tarihi yapılar arasında geleneksel Ula mimarisiyle inşa edilmiş eski evler yer alır. Bu evler, ahşap süslemeleri ve beyaz badanalı duvarlarıyla hem mimari hem de kültürel miras açısından önemlidir. Akyaka Evleri, mimar Nail Çakırhan’ın öncülüğünde başlayan özgün bir mimari akımın sembolü haline gelmiştir ve bölgeye özgü bu tarz, modern yapılarla birlikte yaşatılmaktadır.
Akyaka’ya yakın konumda yer alan Sedir Adası (Kleopatra Adası) da tarihi açıdan büyük ilgi görür. Antik Kedrai kentine ev sahipliği yapan ada, hem Roma dönemine ait kalıntılar hem de efsanevi Kleopatra Plajı ile öne çıkar.